Engelli çocuklara yapılan şiddet ve istismarın, devlet mekanizmasındaki çürümüşlüğü ortaya koyduğunu ifade eden Uzun, hükümeti istifaya çağırdı.  

Uzun: "Şiddet ve istismar, savunmasız çocukların yuvası olması gereken bir kurumda göz göre göre yaşanmıştır. Peki, bu utanç tablosunun sorumlusu kim? Buradan açıkça ifade ediyoruz: Sorumluluk, denetim görevini yerine getirmeyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’ndadır. Ve en nihayetinde, bu hükümetin tamamındadır!" dedi.

AİLE BAKANLIĞI: GÖREVİNİZİ YAPMADINIZ  

Uzun, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na sorumluklarını yerine getirmediği gerekçesiyle sert eleştirilerde bulundu: "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bu kurumların düzenli denetiminden, çocuklarımızın güvenliğinden ve onurlu bir yaşam sürmesinden sorumlu değil midir? Niğde’de yaşanan bu korkunç olaylar, bakanlığın denetim görevini yerine getirmediğini açıkça göstermektedir. Engelli çocukların haklarını korumakla yükümlü bir bakanlığın, böylesine ihmalkar ve duyarsız davranması kabul edilemez." dedi. 

Soruların hala cevapsız olduğunu dile getiren Uzun, "Sorumlu kim? Denetimler neden yapılmadı? Çocuklarımızın güvenliğini sağlamak için bugüne kadar hangi adımları attınız? Cevap yok! Çünkü Aile Bakanlığı sadece tabelada var, icraatta yok!" diyerek sert eleştirilerini sürdürdü.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI: NEREDE GÜVENLİK VE ADALET? 

Uzun'dan bir başka tepki ise İçişleri Bakanlığı’na geldi. 

Uzun, "Bu tür merkezlerdeki ihlallerin önlenmesi, İçişleri Bakanlığı’nın görevidir. Ancak gördüğümüz tablo, yalnızca bir güvenlik zafiyeti değil, vicdan zafiyetidir." diyerek bakanlığın görevini yerine getiremediğini ifade etti. 

Uzun: "Devletin, savunmasız çocuklara uygulanan şiddeti önlemek için hiçbir tedbir almadığı açıktır. Bakanlık, bu merkezlerde güvenlik kameraları ve personel kontrolleri gibi önlemleri neden almadı? Halkın güvenliğini sağlayamayan bir İçişleri Bakanlığı, hangi görevini layıkıyla yerine getiriyor?" sorularıyla hükümetin başarısızlığını dile getirdi.

ADALET BAKANLIĞI: HESAPLARIN SORULMASINI İSTİYORUZ  

Genel Başkan Uzun, Adalet Bakanlığı’nın da bu skandaldaki rolünü eleştirdi:  
"Adalet Bakanlığı’na da soruyoruz: Bu çocuklara zarar verenler cezalandırılacak mı, yoksa adalet yine bir kağıt üstü sözcük olarak mı kalacak? Şimdiye kadar yaşanan benzer olaylarda failler ya göstermelik cezalarla kurtuldu ya da dosyalar rafa kaldırıldı. Adalet, bu ülkenin vicdanıdır! Ancak bu vicdan, yıllardır sizin ellerinizde çürümeye terk edildi."

ERDOĞAN HÜKÜMETİNE İSTİFA TALEBİ VE SERT MESAJ 

Niğde’de yaşanan vahşetin sorumlusunun hükümet olduğunu ifade eden Uzun, "Bu ülkede bir bakanlık değil, hükümetin tamamı görevini yerine getirmiyor!" diyerek hükümete seslendi:  
"Eğer çocukların bile korunamadığı bir ülkede hala koltuklarınızda oturuyorsanız, bu halkın vicdanına ihanet ediyorsunuz. Niğde’de yaşanan bu vahşet, sizin politikalarınızın ve yönetim anlayışınızın eseridir. İstifa edin! Çünkü siz, artık bu ülkeyi yönetme ehliyetinizi kaybettiniz" dedi. 

ADALET BİRLİK PARTİSİ: ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ HAZIR  

İrfan Uzun, partilerinin önerilerini sıraladı:  
- "Denetim Sistemini Yeniden Kuracağız: Her türlü bakım ve rehabilitasyon merkezi, bağımsız ve şeffaf bir şekilde denetlenecek."
- "Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Sağlayacağız: Bu tür ihmallerde sorumlular, en ağır cezalarla yargılanacak."
- "Engelli Çocuklarımızın Geleceğini Güvence Altına Alacağız: Bu ülkenin her bir çocuğu, devletin koruması altında eşit haklara sahip olacak."

"SORUMLULARIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ"

Uzun mesajını şu sözlerle sonlandırdı: "Halkımıza söz veriyoruz. Biz, sadece bugünün değil, yarının Türkiye’si için buradayız. Niğde’de yaşanan bu insanlık dışı olayları unutturmayacağız ve sorumluların peşini bırakmayacağız. Çünkü biz, halkın gücüne ve vicdanına inanıyoruz.  Erdoğan ve hükümeti istifa edin! Bu ülke, sizin yönetemediğiniz kadar büyük ve onurlu bir ülkedir. Yaşasın Adalet, Yaşasın Halkın Gücü!"