“Yargıya Güven, Devlete Güvendir”

Durmaz, yüksek yargı kararlarının uygulanması konusundaki tartışmaların Türkiye’nin kurumsal yapısını zayıflattığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir ülkede yargı kararlarının tartışılmaya açılması, toplumsal güveni doğrudan etkiler. Devletin gücü, yargısının bağımsızlığı ve kararların uygulanmasıyla ölçülür. Hukuka duyulan güvenin sarsılması, hem vatandaşta hem de tüm kurumlarda derin bir belirsizlik oluşturur.”

“Hak ve Özgürlüklerin Genişlemesi Toplumsal Huzuru Güçlendirir”

Durmaz, demokratik standartların yükseltilmesinin Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasal istikrarının ön şartı olduğunu vurgulayarak:
“İfade özgürlüğünün, adil yargılanma hakkının ve demokratik katılımın sınırlandığı bir ortam geleceği karartır. Hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı bir düzen ise hem toplumsal huzuru sağlar hem de ülkemizin dinamizmini güçlendirir.” dedi.

Abdulkadir Durmaz, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bugün yaşadığımız sorunların çözümü; hukuk devleti ilkesine sıkı sıkıya bağlılık, adaletin eksiksiz işletilmesi ve her vatandaşın eşit haklara sahip olduğu bir yönetim anlayışından geçmektedir. Saadet Partisi olarak hedefimiz, Türkiye’nin yarınlarını adalet, özgürlük ve hakkaniyet temelinde yeniden inşa etmektir.”